Türkiye-Nijerya İlişkileri Bağlamında Resmi Ziyaretlerin Önemi

Türkiye-Nijerya İlişkileri Bağlamında Resmi Ziyaretlerin Önemi

Türkiye-Nijerya İlişkileri Bağlamında Resmi Ziyaretlerin Önemi

Kenan Toprak / @kenantoprak63

Batı Afrika’da önemli bir bölgesel oyuncu olan Nijerya, 200 milyonu aşan nüfusu ile Afrika’nın en kalabalık ülkesi, aynı zamanda Batı Afrika nüfusunun yarısına da ev sahipliği yapmaktadır. Bununla birlikte Nijerya, Batı ve Orta Afrika’nın çok büyük bir kısmının demografik ve ideolojik ağırlık merkezidir. Nijerya, Afrika’nın en büyük petrol ihracatçısı olmasının yanı sıra kıtadaki en büyük doğalgaz rezervini barındırıyor. Öte yandan Nijerya, Afrika’nın en büyük pazarı ve en büyük ekonomisi konumunda yer alıyor. 1975 yılında Lagos'ta kurulan ve bölgenin on altı ülkesini içeren Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun ( ECOWAS) önemli bir parçasıdır. Coğrafi konumu, demografik ağırlığı ve enerji kaynakları ile Nijerya yalnızca Sahra Altı Afrika’da değil, aynı zamanda tüm Afrika kıtasında önemli bir rol oynamaktadır.

Türkiye’nin Nijerya ile ilişkilerine bakıldığında, sömürge dönemi, sömürgecilik sonrası dönem (askeri yönetimin siyasi sahneye hakim olduğu) ve 1999’dan bugüne, demokratik yönetimin kök salmaya başladığı dönem olmak üzere üçe ayrılabilir. Türkiye’nin Nijerya ile ilişkileri her dönemde, ülkenin dış ilişkileri, hükümetin biçimi ve yapısı, siyasi sınıfın kendine özgü özellikleri ve ülkenin o andaki siyasi ve ekonomik gücü gibi çeşitli faktörlere dayandırılabilir.  

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan Nijerya’nın İngiltere’den bağımsızlığını kazandığı 1960 yılına kadar geçen dönemde, ikili ilişkiler sağlıklı bir şekilde gelişme gösterememiştir. Türkiye – Nijerya ilişkilerinin temeline bakıldığında Nijerya’nın bağımsızlığını kazanmasından birkaç yıl öncesine dayanmaktadır.  Nijerya’nın 1960 yılında bağımsızlığını kazanmasından kısa bir süre sonra Türkiye,  1962 yılında başkent Lagos’ta büyükelçilik açarak diplomatik ilişkilere başladı. 1991 yılında Abuja’nın başkent ilan edilmesinin ardından büyükelçiliğini Abuja’ya taşıdı. Neredeyse 60 yılı bulan Türkiye-Nijerya diplomatik ilişkileri, istikrarlı bir büyümeden çok dönemsel olarak inişli-çıkışlı bir yapıya sahiptir.

İki Ülke Arasında Bağları Kuvvetlendiren Ziyaretler

Nijerya’nın bağımsızlığından bu yana Türkiye’den Nijerya’ya ilk üst düzey ziyaret, 1996 yılında dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ın D-8 yapılanması için gerçekleştirdiği ziyaret olmuştur. Bu ziyaret ile Türkiye-Nijerya ilişkileri yeni bir aşamaya girmiş olsa da 28 Şubat 1997 tarihinde Türkiye’de gerçekleştirilen “Postmodern darbe” ile Başbakan Necmettin Erbakan’ın görevinden uzaklaştırılması üzerine, iki ülke ilişkileri durağan bir döneme girmiştir. Nijerya'nın askeri yönetimden demokratik yönetime geçiş yaşadığı 1999 yılına gelindiğinde devlet başkanı seçilen Olusegun Obasanjo, Türkiye ile yakın ilişkiler geliştirmek amacıyla 2000 yılında Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulundu. 2010 yılında ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ikili ilişkilere yeniden ivme kazandırmak amacıyla Nijerya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Nijerya’ya yaptığı ziyaretin amacı, Başkent Abuja’da gerçekleştirilecek olan D-8 Zirvesi idi.  Bu ziyaret Nijerya’nın demokrasiye geçişinden bu yana Türkiye’den Nijerya’ya Cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret oldu. Bu ziyaretten bir yıl sonra Nijerya Cumhurbaşkanı Goodluck Ebele Jonathan 2011’de Türkiye’yi ziyaret etti.

Nijerya Federal Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2016 yılında Nijerya’yı ziyaret etmesiyle devam etti. Bu ziyaret sonrası Nijerya Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti üzerine 2017’de Türkiye’ye gelerek üyesi olduğu D-8 Zirvesi’ne katıldı. İlişkilerin gelişim sürecine bakıldığında, D-8 potansiyelinin önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Daha çok İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve D-8 grubu, iki ülkenin buluşma noktaları arasında yoğunluk kazanmıştır.

Her iki taraftan yapılan üst düzey ziyaretler karşılıklı güveni tesis etmiş ve Türkiye- Nijerya ilişkileri yeni bir aşamaya girmiştir. İki ülke arasındaki bağları güçlendirme çabalarının devamı niteliğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden Afrika'nın en büyük ekonomisi ve Batı Afrika'nın ekonomik lokomotifi olan Nijerya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirmektedir.

İlişkilerde Yeni Bir Dönem: Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmaları

Nijerya, çoğunlukla şiddet içeren aşırıcılık, haydutluk, terörist saldırılar, çiftçi-çoban çatışmaları, adam kaçırma ve diğer şiddet olaylarını içeren faaliyetlerden kaynaklanan bir takım temel zorluklardan geçiyor. Nijerya’ya yüklenen bu ağır yükün yanında bölgesel, dini ve etnik sorunlar Nijerya devletinin yükünü daha da ağırlaştırıyor. Personel bakımından büyük bir orduya (yaklaşık 200.000) sahip olmasına rağmen, başta Boko Haram olmak üzere birçok güvenlik sorunları ile boğuşuyor.  Nijerya, bu tehditlerle savaşmak için başta Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Çin ve Rusya'dan modern silahlar satın alıyor. Ancak yapılan satışlar dikkate değer olmasına rağmen, Boko Haram örgütünün saldırıları ve diğer güvenlik sorunları devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılında Nijerya ziyaretinde Devlet Başkanı Muhammed Buhari ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Terörle mücadele konusunda Türkiye olarak iş birliğine her zaman varız” diyerek terörle mücadele konusunda işbirliğine yönelik çabaların önemini vurgulamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2016 ziyaretinden bu yana iki ülke arasında açık bir şekilde yakınlaşmanın olduğu gözlerden kaçmıyor. Bu yakınlaşmanın nedenleri arasında hiç şüphesiz güvenlik ve ticari alanlar ön plana çıkmaktadır.

Türkiye ve Nijerya arasında işbirliğine ilişkin fikirlerin her geçen gün daha fazla benimsenmesi iki ülkenin işbirliğine hazır olduğunu gösteriyor. Bu işbirliğinin gelişmesinde Türkiye’nin Nijerya’daki diplomatik ağı büyük rol oynamaktadır. Recep Tayyip Erdoğan’ın Nijerya’ya gerçekleştirdiği ziyaret, savunma sanayi alanında iş birliği anlaşmaları noktasında iki ülke arasında dikkate değer bir yakınlaşmayı başlatması bekleniyor. Aynı zamanda Türkiye ve Nijerya’nın ulusal çıkarların yakınlaşması ve terörizme karşı yürüteceği işbirliğinin iki güç arasındaki ilişkileri olumlu bir şekilde yeniden tanımlayacağını söylemek de mümkün. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nijerya’ya gerçekleştirdiği önceki ziyaret ile tomurcuklanan askeri işbirliği, ikinci ziyaretle birlikte daha da güçlü bir zemin kazanacak.

Türkiye’nin terörle mücadelede noktasında Nijerya’ya sunacağı fırsatlar, ülkenin çatışma ve terör sorunundan kurtulmasını hızlandıracaktır.  Nijerya’nın stratejik öncelikleri ve savunma endişeleri açısından Türk savunma sanayi ürünleri Nijerya için harika seçenekler sunuyor. Türkiye’nin kendi bölgesinde terörle mücadele yöntemi Nijerya için iyi bir örnek teşkil edebilir. Nitekim Türk S-İHA’larının günümüz güvenlik teknolojisinde dikkate alınması gereken bir unsur olarak konumlandırılması en son Nijerya’nın dikkatini çekmiştir. Nijerya merkezli haber sitesi Humangle’ye göre Zamfara eyaleti Valisi Bello Matawale, bir Türk şirketinden Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) tedariği gerçekleştireceklerini açıklamıştı. Anlaşmanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nijerya’ya yapacağı ziyaret sırasında kesinleşmesi bekleniyor. Bu ve benzer anlaşmaların hayata geçirilmesi, Ankara ve Abuja arasında artan ortaklığın kanıtı olacağı gibi Nijerya’nın terörle mücadelede sürecine de önemli katkılar sunacaktır.

Türkiye’nin Nijerya ile gerçekleştireceği savunma sanayi alanında işbirliği anlaşmaları yalnız Nijerya için değil, aynı zamanda Çad Gölü bölgesel siyaseti içinde geniş kapsamlı etkileri olacak. İki ülkenin Boko Haram veya terörist eylemlere karşı mücadele etmesinde ortak çıkarları bulunuyor. Türkiye’nin Nijerya ile güvenlik alanında atacağı adımlar terörle mücadele bağlamında Nijerya’nın ulusal çıkarlarıyla tamamen uyumludur. Teröre karşı ortak mücadele iki ülkeyi hiç olmadığı kadar yakınlaştıracak ve başta terör saldırılarından en fazla etkilenen Kuzey Nijerya Müslümanları ve ülkede yaşayan diğer tüm grupların sevgisini kazanmasına neden olacaktır. Ayrıca terörle mücadele noktasında elde edilecek bir başarı Nijerya’da yapılacak 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Buhari ve partisinin muhalefette karşı elini güçlendirecektir. Bunu yanı sıra yıllardır Sahel bölgesinde terör operasyonları gerçekleştiren ve ciddi bir başarı elde edemeyen Fransa’nın askeri operasyonları bölge insanları tarafından sorgulanmaya başlanacaktır. Türkiye’nin Nijerya ile ticaret, askeri-güvenlik ve diğer alanlardaki ilişkileri derinleştikçe, başta Fransa olmak üzere kıta dışındaki birçok ülkeyi Türkiye’nin Batı Afrika’daki rolü konusunda daha fazla endişeye sevk edecektir.

Türkiye’nin terörle mücadelede Nijerya ile çalışmaya hazır olması, Nijerya ordusuna ekipman, isyan ve terör karşıtı eğitim sağlanmasını da beraberinde getirecektir. Türkiye’nin terörle mücadelede Nijerya’ya vereceği destek, Nijeryalı askerlerin şiddet içeren gruplara karşı mücadele kabiliyetini de artıracaktır.

Ziyaretlerle Birlikte Gelişen Ticari İlişkiler

Dış ticaret, ikili ilişkilerin en önemli parçalarından biridir. Dış ticaretin temeli, ulusların kaynak donanımı, tercihleri, teknolojisi, üretim ölçeği, büyüme ve gelişme kapasitelerindeki farklılıklara dayanmaktadır. Son on yılda dünya ülkeleri arasındaki ticaret hacmi önemli ölçüde artığı gibi Türkiye ve Nijerya arasındaki ticari ilişkiler de belli bir ölçüde büyüme göstermiştir. İki ülke arasında iş birliği potansiyelinin artırılması ve iş insanları arasındaki bağların güçlendirilmesi amacıyla Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde 2011 yılında “Türkiye-Nijerya İş Konseyi" kuruldu. Aynı şekilde Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği’nin (MÜSİAD) Nijerya şubesi de ticari faaliyetlerin yürütülmesine önemli katkılar sunmaktadır. Bunların yanı sıra Türk Hava Yollarının (THY), Nijerya'nın Lagos, Abuja ve Port Harcort olmak üzere 3 noktaya sefer düzenlemesi de ekonomik ilişkilerin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Nijerya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin diğer bir ayağı ise, İİT ve D8 üyesi olan ülkeler grubunun önde gelen üyeleri olmalarından dolayı, iki ülkeye de her zaman karşılıklı yarar sağlıyor.

Nijerya pazarı Afrika'nın en büyük pazarlarından biriyken, potansiyel açısından Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Nijerya, maden, sağlık, tarım, sanayi, teknoloji, ulaşım,  eğitim, kültür, turizm, telekomünikasyon, altyapı sektörleri ve spor alanlarında Türk şirketlerinin yararlanabileceği sayısız kaynaklara sahip  olarak birçok alanda fırsat sağlama potansiyeli taşımaktadır.

Nijerya, ticaret rakamlarına göre, Sahra Altı Afrika'da Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı konumunda bulunuyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin Nijerya’ya ihracatı yaklaşık olarak, 2018 yılında 346; 2019 yılında 578; 2020 yılında ise 625 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin Nijerya’dan ithalatı 2018 yılında 143; 2019 yılında 148; 2020 yılında ise 129 milyon olarak gerçekleşmiştir.

Kaynak : Ticaret Bakanlığı

Politik gelişme olmadan ekonomik gelişme ve ilişkilerin sağlanması zor bir durumdur. Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte Türkiye ve Nijerya arasındaki  ticari ve siyasi ilişkiler  geçmişe kıyasla büyük ölçüde gelişim gösterdi. Birçok alanda sinerjileri oluşturacak sözcükler eylemlere dönüşmeye başladı. Bu duruma örnek olarak geçmişte yapılan anlaşmalara ek olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nijerya'ya yapacağı resmi ziyarette Türkiye ve Nijerya hükümetleri arasında  hidrokarbon, madencilik ve enerji sektörlerinde üç anlaşmanın imzalanması planlanıyor. Aynı zamanda DEİK tarafından düzenlenen Türkiye Nijerya İş Konseyi Forumları, birçok sektörden girişimcinin Türkiye ve Nijerya’ya yönelik ilgilerinde bir artış olduğunu göstermektedir.

Önemli Bir Köprü: Kültürel İlişkiler

Devletlerarası ilişkilerde ekonomi ve siyaset ne kadar önemliyse, kültürel ilişkiler de aynı derecede öneme sahiptir. Türkiye ve Nijerya arasındaki ilişkilerde kültürel boyut önemli bir yer tutmakla birlikte, iki ülke arasındaki iyi ilişkilerin kültürel alana da yansıdığı görülmektedir. Bu yıl içerisinde Nijerya’nın başkenti Abuja’da açılan Yunus Emre Enstitüsü Türkçe eğitimi ve Türk kültürünü öğrenme ve her türlü kültürel etkinlik için önemli bir adres olacaktır. Yanı sıra Nijerya’da yerleşik bulunan Türkiye merkezli STK’ların çalışmaları da iki ülke arasında kültür köprüsü görevi görmektedir. Aynı zamanda Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından, Türkiye mezunlarına yönelik olarak Nijerya Mezunlar Derneği aracılığıyla çeşitli mezun takip programları yer almaktadır.  2012-2021 yılları arasında Nijerya’dan toplamda 337 kişi burs almıştır. Halihazırda Türkiye’de alanlarına göre öğrenime devam eden 125 Türkiye Burslusu Nijeryalı öğrenci bulunmaktadır. Burslar dışında ise kendi imkanları ile Türkiye’de öğrenim gören yaklaşık 3000 Nijeryalı öğrenci vardır.

Kaynak: YEE – Abuja Yunus Emre Enstitüsü

Türkiye ve Afrika ülkeleri arasında medya iş birliklerinin geliştirilmesi için düzenlenen Afrika Medya Temsilcileri Eğitim Programına (AFMED) Nijerya’dan da medya temsilcileri katılmaktadır.  Bu çalışmalar Nijeryalı gazetecilerin Türkiye hakkında ilk elden deneyim kazanmasını sağlamakta ve gazetecilere mesleki becerilerini ve niteliklerini geliştirme fırsatı vermektedir.

Nijerya’da Maarif Vakfı Okulları, TİKA ve benzeri kurumlarının olmayışı büyük bir eksiklik olsa da ileri ki dönemlerde bu kurumların açılması, Nijerya ve Türkiye arasında gelecekte daha parlak ilişkilerin önemli bir kaynağı olabilir.

Sonuç

Türkiye ve Nijerya iki bölgesel güç olmalarına rağmen, ilişkileri çeşitli nedenlerle beklendiğinden daha az olmuştur. Ancak Nijerya'nın 1999'da demokratikleşmesinin ardından, Ankara ve Abuja arasındaki diplomatik ilişkiler gelişmeye ve ziyaretler artmaya başlamıştır. Ülkede gelişmeyi ve ilerlemeyi engelleyen zorluklar hala çok olmakla birlikte, ülkenin sunduğu fırsatlar iş insanları için her zamankinden daha büyüktür.  Genç nüfus, kentleşme, büyüme yörüngeleri, kıtasal ve bölgesel ekonomi, teknolojik yenilik, 1999’dan bu yana siyasi istikrar gibi faktörler ülkeye yönelik ilgiyi arttırmaktadır. Nijerya nüfusunun 2050 yılında yaklaşık 400 milyona çıkması ve dünyanın dördüncü en kalabalık ülkesi olması, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden dengelenmesini sağlamak amacıyla yapılacak çalışmaları kritik bir hale getirmektedir. Nijerya’daki demografik ve ekonomik değişimler dikkate alınarak, hızla değişen ve gelişen bu bölge için stratejiler belirlenmelidir.

Nijerya’nın kıtada ve dünyadaki yükselen konumunu iyi tahlil etmek gerekiyor. Kalabalık nüfusu, ekonomisi, doğal kaynakları ve artan stratejik konumu göz önüne alındığında Nijerya için özel bir ilgi alanı açmak gerekiyor. İleriye baktığımızda, Nijerya’nın parlak bir geleceği var ve giderek dünyadaki konumu ve rolü artacak. Türkiye, Nijerya’nın bu yükseliş trendinden avantaj sağlamak amacıyla çeşitli alanlarda karşılıklı yarar sağlayan iş birliklerini ilerletmesi ve derinleştirmesi gerekiyor. Bu açıdan ziyaretler sonrası ilişkilerin sürekliliğini sağlamak amacıyla sahada ciddi anlamda faaliyet gösterecek insan sermayesine yatırım yapılması gerekmektedir. Bu ve benzeri yaklaşımlar gelecekteki işbirliklerinin daha fazla genişlemesine olanak sağlayacaktır. Ayrıca Nijerya ve diğer ülkelerle ticari ve kültürel ilişkilerin gelişmesi açısından dil eğitimi de önemli bir yer teşkil etmektedir.